10 Dakika Okuma Süresi

Cólera – Aritz Moreno (Kısa Film Analizi)

İçindekiler

Cólera Kısa Film Analizi

CÓLERA – KISA FİLM ANALİZİ

CÓLERA – “Filmde sağlıksız koşullar altında bir toplumun, bireyleri ötekileştirerek şiddetle nasıl karşılık verdiği anlatılıyor.” Aritz Moreno

OLAY ÖRGÜSÜ

Kalabalık bir köylü grubu tarla ve su yatağının olduğu bir yerde öfkeli bir şekilde yürümektedir. En önde yürüyen bir adamın elinde pompalı tüfek, arkasından gelenlerin ellerinde ise tırmık ve sopa gibi aletler vardır. Köylü grubu yürüyüşe devam ettiği sırada içlerinden bir kız çocuğu yerden bir taş alır. Köylü grubu bir kulübenin önünde durur. Elinde pompalı tüfek olan adam kulübenin içindeki kişiye seslenir, dışarı çıkmasını ister. Ondan cesaret alan diğer köylüler kulübeyi taşlar. Kulübenin içinden kolera hastalığından ötürü vücudu deforme olmuş bir adam çıkar. Köylü grubu adamın bu halini görünce korkuya kapılıp ellerindeki aletlerle tetiğe geçerler. Hasta adamın etrafını sararlar. Hasta adama ‘Ucube’ diyerek köyü terk etmesini söylerler. Köylü grubundan yaşlı bir adam elindeki sopayı hasta adama doğru savurur ve gitmesi konusunda son uyarıyı yapar. Küçük kız eline aldığı taşı hasta adama fırlatır ve taş hasta adamın kafasına isabet eder. Hasta adam taşın etkisiyle sersemler ve can havliyle köylü grubundan kaçmaya çalışır. Köylü grubu hasta adamı kovalar. Hasta adam su yatağının dibine geldiği sırada pompalı tüfek taşıyan köylü ona doğru 2 el ateş eder. Hasta adam vurulur ve su yatağına düşer. Pompalı tüfek taşıyan adam tüfeğini havaya kaldırır. Köylü grubu onu kutlar. Huzurlu bir şekilde birbirlerine sarılırlar ve köylerine geri dönmek üzere yürürler. Küçük kız ölen hasta adamın yanına gelir ve önündeki bir taşa tekme atarak hasta adama fırlatır. Küçük kızın babası ıslık çalarak onu çağırır. Küçük kız köylü grubuna doğru koşar. Hasta adamın düştüğü suyun yanında ‘Belediye için su temini’ yazan bir tabela görünür.

AKSİYON PLANI

Bir grup köylü öfkeli bir şekilde yürürler. Kulübenin önüne gelip içerideki kişinin çıkması için kulübeyi taşlarlar. Kulübedeki kişi dışarı çıkar. Köylüler adamın etrafını sararlar. Köylülerden biri adamın kafasına taş fırlatır. Adam köylülerden kaçar. Köylülerden biri adamı vurur. Köylüler köylerine geri dönerler.

ÖYKÜ

Bir grup köylünün yaklaşık iki aydır tarlalarının yakınındaki bir kulübede yaşayan bir kolera hastasını uzaklaştırmak için silahlanması ve bu hasta adamı öldürmesi.

KONU

Birey ve toplum, ötekileştirme, hastalık, öfke, nefret, şiddet, linç, korku.

KİŞİLER

Silahlı Adam: Köylülerin lideri, tetikçisi. Hasta adamı öldürdükten sonra herkesin gözünde kahraman ilan edilen kişi.
Yaşlı Kadın: Silahlı Adam ve Köylüler’i harekete geçiren asıl lider.
Küçük Kız: Büyüklerini taklit eden bir çocuk.
Yaşlı Adam: Korkak bir köylü.
Hasta Adam: Kolera hastalığına yakalanmış, insanlardan uzakta bir kulübede yaşayan bir adam.
Köylüler: Yaşlı Kadın’ın manipülasyonu, Silahlı Adam’ın verdiği cesaret ve kendilerine zarar geleceği korkusu ile hasta bir adamı linç eden topluluk.

ÇATIŞMALAR

Filmdeki temel çatışma bütün köylüler ve Hasta Adam arasında geçmektedir. Bu çatışma üzerinden değer temsillerine bakıldığında toplum x birey, linç x sağduyu, sağlıklı x hasta gibi çatışmalar da eklenebilir.

KRİZLER

Film direkt olarak bir kriz ile başlar. Öfkeli bir topluluk öfkesini dindirmek ve güvenliğini sağlamak için bir hedefe doğru ilerlemektedir. İkinci kriz noktası ise Küçük Kız’ın Hasta Adam’a taşı fırlattığı andır. Son kriz olarak da filmin finalindeki tabelayı ifade edebiliriz. Tabi bu kriz finalde olduğu için çözüm seyirciye bırakılmıştır.

DORUK NOKTA

Aksiyonun doruğa ulaştığı nokta Hasta Adam’ın tüfekle vurulmasıdır.

ÇÖZÜM

Filmin son krizi olarak ifade ettiğimiz tabela kısmı aynı zamanda filmin çözümüdür. Köylüler kendileri gibi ‘sağlıklı olmayan’ bir insanı öldürerek kurtuluş amaçlamıştır. Fakat bu kurtuluş için uyguladıkları yöntem onların sonunu getirebilir. Dolayısıyla kriz ile başlayan bu filmin yine bir kriz ile bittiğini ifade edebiliriz.

TEMALAR

Filmde göze çarpan ilk tema, ‘yapılan kötülükler kimsenin yanına kâr kalmaz’ temasıdır. Bununla birlikte, ‘içine kapalı topluluklar kendinden farklı olanı ötekileştirir, korku insanları tehlikeli kılar, içe kapanık bencil topluluklar umutsuz vakadırlar, şiddet bulaşıcıdır’ gibi temalardan da bahsedilebilir.

SÖYLEM VE BAKIŞ AÇISI

Cólera adlı bu filmin derin yüzeyindeki anlam evrenini ortaya koymak için ilk olarak filme adını veren Kolera hastalığının nasıl bir hastalık olduğunu ifade ederek başlayabiliriz. Kolera, Vibrio cholerae isimli bakterinin neden olduğu bağırsak enfeksiyonuna bağlı olan, akut ve şiddetli ishal ile seyreden bir hastalıktır. Kolera, kalabalık ortamlarda yaşayan savaş, yoksulluk ve doğal afetlerden etkilenen topluluklarda kolayca yayılıp ölümlere yol açabilmektedir. Koleranın su ve kişisel hijyenin yetersiz olduğu yerde görülme olasılığı daha fazladır. Başta su hijyeninin yetersiz olduğu toplumlar olmak üzere, göçmenler ve yerleşik düzeni olmayan nüfus gruplarında kamp hayatının olduğu bölgelerde, ayrıca kanalizasyon sisteminin içme ve kullanma sularına karıştığı aşırı yağmur, sel, deprem gibi doğal afetlerden sonra görülme riski yüksektir. Risk altındaki toplumun yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve halkın eğitimi, hastalığın önlenmesinde esastır. (Kolera, 2017)

Özetleyecek olursak: Kolera hastalığı, kötü koşullarda ortaya çıkan, kolay yayılan, su ile bulaşabilen bir hastalıktır. Ele aldığımız filme adını veren bu hastalığın filmin anlam bütünlüğü içerisindeki konumu, hastalığın özellikleri ve yarattığı tahribat ile paralellik göstermektedir. Filmde sağlıksız koşullar içerisinde yaşayan bir topluluk gösterilmektedir. Bunun ilk örneği kullanılan bataklıkvari mekân olmakla birlikte, sineklere yapılan vurgudur. Henüz jenerikte karşımıza çıkan sinekler ile bu durumu fark edebiliyoruz. Daha sonrasında ise direkt olarak bu hastalığa yakalanmış bir hastayı görüyoruz. Bu hasta adam köylüler tarafından öldürülüyor, suya düşüyor ve hastalığını -muhtemelen- bütün köylülere bulaştırıyor.

Filme adını veren Kolera kelimesi ilk anlamıyla, yani biyolojik bir hastalık olarak ele alınırsa, filmin iletisi sadece ‘etme bulma dünyası’ olarak görülür. Cólera adlı bu film, barındırdığı alegorik yapı ve göstergeler ile siyasi, psikolojik ve toplumsal hastalıklara işaret etmektedir. Dolayısıyla, yönetmenin bu hastalık kavramı ile kurduğu anlam ilişkisinin ‘etme bulma dünyası’ iletisinden çok daha fazlasına işaret ettiğini söyleyebiliriz.

Filmdeki her karakter toplumsal yapının bir alegorik temsilcisi olarak konumlandırılmıştır. Bu durumu bir tablo ile ifade edecek olursak:

HASTA ADAM - Öteki, Azınlık vb. YAŞLI KADIN - İktidar, Lider vb.
SİLAHLI ADAM - Ordu, Polis vb.
KÖYLÜLER - Halk, Toplum vb.
YAŞLI ADAM - Eski kuşak
KÜÇÜK KIZ - Yeni kuşak

Hasta Adam

Bu karakter, herhangi bir toplumda farklılık gösteren azınlığı ifade etmektedir. Azınlıklar, gösterdikleri farklılıklar sebebiyle neredeyse her topluluk için tehlikeli olarak algılanır. Toplum, kendisini sağlıklı bir şekilde çalışan bir insan vücudu olarak gördüğü için her bir uzvun vücudun işleyişine hizmet etmesini bekler. Azınlıkların tehlikeli görülmelerinin sebebi de işte burada yatar. Toplum için azınlıklar, sağlıklı çalışan bir vücudun işleyişini bozan, üzerine düşeni yapmayarak onu sağlığından eden kişilerdir. Köylülerin Hasta Adam’a karşı duydukları nefret ve korkunun sebebi budur. Bir diğer sebep ise, Hasta Adam’ın dış görünüşüyle ilgilidir. Hasta Adam’ın vücudunun her yeri deforme olmuştur. Köylüler Hasta Adam’ın hastalığından ziyade vücudundaki bu deformasyona dikkat kesilirler. Onu ‘Ucube’ olarak tanımlarlar. Bu durum alegorik olarak ele alındığında ‘ırkçılık’ konusunu ön plana çıkarır.

Yaşlı Kadın

Bu karakter ise alegoride toplum liderlerini temsil etmektedir. Liderler azınlıklardan (Hasta Adam’dan) en çok rahatsızlık duyan, toplumu (Köylüleri) ve orduyu (Silahlı Adam) bu konuda harekete geçiren kişilerdir.

Silahlı Adam

Yaşlı Kadın’ın (İktidar) motivasyonu ile birlikte toplumu tehlikeli azınlıklardan temizleyen karakterdir. Alegoride ordu vb. yapıları temsil eden bu karakter düşmanlara karşı savaşmaktan çekinmez. Öldürdüğünde kahraman, öldüğünde şehit ilan edilir. Nitekim burada da köylüler tarafından kahraman ilan edilmiştir.

Köylüler

Bu karakterler içe kapanık, korku ile manipüle edilmeye müsait olan halkları temsil etmektedir. Hasta Adam’ı öldürmek için tırpana, sopaya sarılan bu topluluk üzerinden linç kültürüne dair bir eleştirinin yapıldığını söyleyebiliriz.

Yaşlı Adam

Alegoride geleneklerine bağlı yaşlı eski kuşağı temsil etmektedir. Bu kuşak gerektiğinde yaşlarını umursamadan orduya (Silahlı Adam’ın yanına) katılabilecek kadar topluluk savunucusudur.

Küçük Kız

Bu karakter ise alegoride yeni kuşağı temsil etmektedir. Bu karakterin Hasta Adam’a karşı tavırlarında diğer köylüleri taklit ettiğini görüyoruz. Dolayısıyla umut vadetmesi gereken yeni kuşağın karamsar bir şekilde ele alındığını ifade edebiliriz. Silahlı Adam’ın taş attığı için onun başını okşaması buna örnek verilebilir.
(Filmdeki bir diğer alegorik yapı ise sinekler üzerinden kurulmuştur. Bu duruma ses ve kurgu kısmında değineceğiz.)

CÓLERA – REJİ TASARIMI

Oyunculuk

Filmi oyunculuk anlamında sürükleyen en önemli karakter Silahlı Adam’dır. Silahlı Adam’ın Yaşlı Kadın ile diyaloglarına bakıldığında onu Yaşlı Kadın’ın ikna ettiği görülür. Silahlı Adam oyunculuk performansıyla bu ikna sürecinin zorlu olduğunu gösterir. Şöyle ki: Silahlı Adam’ın köylülerle birlikte yürüdüğü sırada arkasını kontrol etmesi ve elindeki silaha rağmen güvenlik kaygısı yaşaması bunu gösterir. Dolayısıyla bu karakterin başarılı oyunculuğu ile film öncesi hakkında fikir edinebiliyoruz. Bu fikri şöyle ifade edebiliriz: Köylüler bu Hasta Adam’dan haberdardı ama harekete geçmeye korkuyorlardı. Yaşlı Kadın Silahlı Adam’a gitti ve onu ikna etmeye çalıştı. Silahlı Adam başta korktu fakat Yaşlı Kadın’ın ısrarıyla ikna oldu. Silahlı Adam bu işi tek başına yapmaya çekindi. Bütün köylüleri yanında istedi. Köylüler toplandılar ve Silahlı Adam’ın öncülüğünde Hasta Adam’a doğru yürüdüler. Dolayısıyla Silahlı Adam’ın oyunculuğunun oldukça başarılı olduğunu söyleyebiliriz.

Mekân

Filmdeki mekanlar anlatıya hizmet edecek şekilde tasarlanmıştır. Bu mekanlar: tarla, su yatağı ve tahtadan bir kulübedir. Mekân olarak tarla seçiminin yapılmış olması karakterlerin kimliğini dışa vurmakla birlikte, su ve sinek faktörünün devreye girmesi ile bataklıkvari bir atmosfer yaratmaktadır. Kulübe ise, bir gecekonduyu andırmakta ve Hasta Adam’ın içinde bulunduğu güç durumu göstermektedir. Tahta, sac ve naylon parçalarından yapılan bu kulübe, çorak bir arazinin ortasında olması sebebiyle Hasta Adam’ın yalnızlığının dışavurumu olarak yorumlanabilir.

Ses ve Müzik

Filmdeki ses ve müzikler: rahatsız edici tiz sesler, sinek sesi ve çello ile yapılan müzik olarak üç başlıkta incelenebilir.

Rahatsız edici tiz sesler:

Bu seslerin filmin jeneriğinde ve finalinde kullanıldığını görüyoruz. Yönetmenin bu tercihiyle seyirciye verdiği mesaj açıktır: ‘Bu film sizleri rahatsız edecektir.’

Sinek sesi:

Bu sesler filmin en ilginç sesleridir. Girişte, ortada ve final sahnesinde kullanılmıştır. Hastalıklı atmosferi yaratmaya hizmet etmekle birlikte birazdan kurgu kısmında ele alacağımız ‘Sinek kolonisinin saldırısı’ düşüncesini desteklemektedir.

Çello ile yapılan müzik:

Bu müzik için çello tercihi oldukça manidardır. Çünkü çello tıpkı sinek vızıltısını andıran bir ses çıkarmaktadır. Filmin girişindeki yürüyüş esnasında çalmaya başlayan bu müziğin anlatıya desteği oldukça fazladır.

Kurgu

Filmin kurgusu üzerine dikkat çeken ilk nokta, filmin kesme olmadan çekilmiş olmasıdır. Bu durum seyirciyi aksiyonun ortasına yerleştirmiş ve gerçekliği arttırmıştır.
Film tek planda çekildiği için ses ve müzik kullanımı ön plana çıkmıştır. Ses ve müzik kurgusu göz önüne alınınca şöyle bir fikir öne sürülebilir: Tek plan için kurulan mizansende köylüler Hasta Adam’ı sokmaya giden bir sinek kolonisi gibi hareket etmektedir. Hasta Adam dışarı çıktığında etrafını sarmaları, yürüyüş başladığında çalan çello müziğinin Hasta Adam öldürüldükten sonra son bulması gibi faktörler bunun göstergesidir.

CÓLERA – DEĞERLENDİRME

Yukarıdaki analizler bizlere Cólera adlı bu filmin doğru bir anlatı üzerine kurulmuş olduğunu gösteriyor. Filmde gerçekleşen eylem ve söylemler anlatı içerisinde doğru konumlandırılmış ve bu anlatı örtük bir şekilde ifade edilen anlam evrenini ortaya koyabilmiştir.
Bununla birlikte, her bir karakterin eylem ağı içerisinde doğru konumlandırıldığını, dramatik malzemenin yerinde ve dozunda kullanıldığını, ses ve görüntü gibi diğer teknik unsurların anlatıyı desteklediğini ifade edebiliriz.
Son olarak, Aritz Moreno’nun bir hastalıktan yola çıkarak yaratıcılığın sınırlarını zorlandığını ve insan-toplum eleştirisini tavana çıkardığını ekleyebiliriz.

Kaynakça